Sosyal medya hastalığı

Sosyal medya günümüzde bir çok biyolojik hastalıktan çok daha yaygın bir hastalıktır. Sosyal medya kullanıcıları sırlarını kendi elleri ile ifşa etmektedirler. Fiziksel hareket yerini sanal oluşumlara bırakmaktadır ve bir çok sorunu beraraberinde getirmektedir. İnsanlar sosyal medyada paylaştıkları yazı,fotoğraf ve videolarla sosyal statü kazanma çabasındalar. Fakat fiziksel aktivite yoksa sanal çabalayışın karşılığıda sanal olacaktır. Sosyal medya tıpkı televizyon, gazete, dergi ve diğer medya ortamları gibi büyük insan topluluklarını etkilemektedir. İnsanlar adeta büyülenmişcesine televizyonda duyduğu ve gördüğüne inandığı gibi sosyal medyada okuduğuna ve gördüklerine inanmaktadır. Örneğin facebook’ta kadın profili açıp erkekleri dolandıran kişiler mevcuttur. Televizyon’da ihtiyarcınız olmayan bir çok eşyayı size pazarlayabilir. Çizgi filmler çocuklara bir çok olumsuz davranışı empoze edebilir. Peki çevremizi ağlarla ören bu oluşumlar bizi nasıl çember içine alıyor?

1. Televizyon: televizyonlar her yerde özellikle evlerde insanlar çoğu zamanını televizyon izleyerek geçiriyor.
2. Bilgisayarlar: bilgisayarlarda sosyal medya,video,film,oyun gibi bir çok zaman harcayacak ortamlar mevcut.
3. Basılı medya:gazete,dergi ve bunlar gibi basılı medyalar zamanımızın bir kısmını kapsıyorlar.
4. Taşınabilir ortamlar: cep telefonu ve tablet gibi teknolojik çihazlar yukarıda sayılan her türlü medyaya erişim sağlayabilir.

Yukarıdaki sıralamanın 24 saat içinde hayatınızdan ne kadar zaman çaldığını hesaplayın. Durumun vahim olduğunu göreceksiniz.

Bunlardan daha fazlasınıda sıralayabiliriz. Sanal ortamlarla sarılı bir dünya insanları topluca kontrol etmede ve yönlendirmede ustalıkla kullanılmaktadır. Bir çok televizyon kanalı olsada örneğin haberleri izlediğinizde aynı haberin diğer kanallardada verildiğini görürsünüz. Sabah, öğle, akşam ve gece haberleri bazı farklı haberler dışında bir birinin tekrarı olur. Reklamlar belirli bir periyotta tekrar tekrar yayınlanır. Amaç daha fazla kitleye ulaşmaktır elbette, fakat başka bir sebebi daha vardır! İnsanları ikna etmek!

Pazarlama

Sosyal medyadada durum böyle işler, birisi bir şey paylaşır ve ardırdan bir çok insan aynı şeyi paylaşır. Paylaşılan şey yalan yanlış olsada artık doğru olmuştur. Çünki çoğunluk paylaşımda bulunmuştur. Örnek olarak günümüzde zayıflama hapı olarak satılan aslında hiç bir işe yaramayan ürünleri pazarlayacaksınız. Sosyal medyada tanıtım yaparsınız ve bir çok kişi tanıtımınıza yorum yapıp işe yaradığını söyler. Peki yorum yapan kişileri ne kadar tanıyorsunuz.? Yorum yapanlar pazarlayıcı kişi ve firmaya çalışıyor olabilir mi.?

Malesef insanların dünyası parmaklıklar ardında ve zihinler adeta birer köle olmuş. Zombi filmlerinden farksız bir şekilde insanlar topluca en son model iphone almaya koşup kuyruklarda izdiham yaratıyor. Mağaza açılışlarından insanlar bir biri üstüne üşüşüp ürün almak için adeta yarışıyor. Birileri zombi olmamızı istiyor ve bunu gayette başarıyorlar. Otobüse, metroya ve toplu taşıma araçlarında insanları boynu bükük görüyorsunuz, etraflarında olup bitenden bi haber. Sinema uzaylı filmleriyle dolup taşıyor, uzaylıların bir gün dünyayı işgal edecekleri beyinlerimize kazınıyor. İşin en garip tarafı gönüllü olarak köle oluyoruz. Paramızı ve zamanımızı yani maddiyatımızı ve maneviyatımızı ellerine teslim ediyoruz.

Sonuç olarak

Peki kimlerin ellerine.? Tabiki dünya medya, teknoloji, banka, enerji ve bunun gibi devlerin ellerine. Unutmayın dünya üzerindeki bir çok şey artık yapaydır. Yiyecek ve içeceklerimiz yapay, giyeceklerimizi moda belirliyor, neye inanmamız gerektiğini medya belirliyor, ekonomimizi bankalar ve borsalar belirliyor ve insan davranışlarıda artık yapay. Teknolojinin yararlarıda var elbette fakat teknoloji daha çok zarar vermek için kullanılıyor. Örneğin bir bıçakla ekmek doğrayabilirsiniz. Yada bir insanı yaralayabilir hatta öldürebilirsiniz! Peki bıçağı sinemada en çok hangi işte kullanılırken görüyorsunuz?

Bizleri topluca hasta ediyorlar. Bunda teknolojininde çok büyük katkısı var. Herşeyin kendi kendine işlediğini ve geliştiğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Her şey planlanmış ve tasarlanmış bir şekilde gelişiyor. Bizler ise çevremizi saran bu ağlarla mışıl mışıl uyuyoruz.

Ve son olarak teknolojinin üzerimizdeki etkisini oldukça çarpıcı bir şekilde anlatan black mirror dizisini izlemenizi öneriyorum.

Google da “black mirror” diye aratırsanız diziye ulaşabilirsiniz.

Bu konu hakkında sayfalarca yazı yazılabilir.

Aşağıdaki link ilginizi çekecektir. İncelemenizi tavsiye ederim.

http://michaelsikkofield.blogspot.com.tr/2013/02/subliminal-mesajlar-cizgi-filmler-ve_17.html